Etme Şikayet

Sürekli popüler kültürden, etrafta dönen türlü oyunlardan, ondan bundan, eften püften şikayet ederken, bugün bu yazıyı buldum. Sonra durup biraz düşündüm!

Muhyiddin Arabi İspanya'nın Sevilla şehrinde doğmuş büyük bir düşünür, üstad vs. Onun anılarından birisini aynen aktarıyorum:

İbn Arabî, iki şeyhi, yani Mirtelî ile Ureynî arasındaki farka işaret ederken şöyle der: "Birgün insanların durumuna bak­mış ve canım sıkılmıştı, üzgün idim. Bu halde iken şeyhim Ureynî'nin huzuruna girdim.

Şeyh, halkın Hakk'a muhalefet et­meleri sebebiyle canımın sıkıldığını görünce: "Sevgili çocuğum sen halka değil, Hakk'a bak" dedi. Sonra oradan ayrılıp aynı hal içinde diğer şeyhim Mirtelî'nin hu­zuruna vardım. Durumu kendisine arzedince: "Sen kendine (nefsine) bak" dedi.

Ben: "ikiniz arasında şaştım kaldım, biriniz "Hakk'a bak", diyor, diğeriniz "kendine bak", diyor, ikiniz de Allah'a giden yolun rehberlerisiniz. Hanginizin sözü doğru dedim". Şeyhim Mirtelî dedi ki: "Sevgili yavrum! Ureynî'nin dediği doğrudur, asıl olan odur. Her ikimiz sana halimize göre yol gösterdik. Ümit ederim ki Ureyni'nin işaret ettiği mertebeye erersin, sen onu dinle, sa­na da bana da yaraşan ona kulak vermektir" dedi.

Onun dürüstlüğüne hayran oldum. Sonra Ureynî'ye gittim. Mirtelî'nin sözlerini kendisine aktarınca: "Güzel söylemiş, sana yol göstermiş, ben ise sana yol­daş gösterdim. Sen hem onun hem benim dediğime göre hareket et ki yol ile yoldaşı bir araya getirmiş olasın" dedi.


Kaynak: http://www.ibnularabi.com

0 Buyur Burdan Yak:

Yorum Gönder